-Trafik Sigortası'nda "üçüncü kişi" kavramı ve tanımı nasıl yapılır?
-İşletenin ve sürücü yakınlarının can zararları teminat kapsamında mıdır?
-Sürücü yardımcıları "üçüncü kişi" ler gibi, kullandıkları veya görevli buldukları aracın "Trafik Sigortası"ndan yararlanabilir mi?
-Hatır için taşınanlar da "üçüncü kişi" olarak Trafik Sigortası?ndan yararlanabilir mi?
Trafik Sigortası'nda "üçüncü kişi" tanımı:
Bir motorlu taşıtın işletilmesi sırasında ölüm, yaralanma ve maddi hasara yol açan kazalarda Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası'ndan faydalanacak olan "üçüncü kişiler", kural olarak, işleten veya sürücü ile bir yakınlığı bulunmayan kimselerdir.
Ancak 2918 sayılı KTK' nun 85, 91 ve 92 maddeleri ile Sigorta Genel Şartlarının yorumlanmasına ilişkin düzenlemede Yargıtayın uzun yıllardan beri düzenli biçimde oluşan kararlarıyla "üçüncü kişi" kavramına aşağıdaki kişiler katılmıştır. Bunlar: İşletenin ve sürücünün yakınlarının (eşi,annesi,babası,birlikte yaşadığı kardeşleri vb.) mal zararları dışındaki can zararları(ölüm, yaralanma) söz konusu olduğunda, bunlar Trafik Sigortası karşısında "üçüncü kişi" konumundadırlar. (ktk.M.92/b ve Genel Şartlar A.3-c)
Sürücü ve yardımcıları, kendi kusurlarından yararlandırılmamak koşuluyla, bedensel zararlarında dolayı "üçüncü kişi" ler gibi, kullandıkları veya görevli bulundukları aracın "Trafik Sigortası"ndan yararlanabilirler.
Hatır için taşınanlar da "üçüncü kişi" olarak Trafik Sigortası'ndan yararlanabilirler. 2918 sayılı KTK. m. 92? de mali sorumluluk kapsamı dışında kalanlar arasında hatır için taşınanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar' ın A.3 maddesinde "Teminat dışı haller" arasında hatır taşımasının yer almamış olması nedeniyle hatır için taşınanlar da "üçüncü kişi" sayılmıştır. Trafik Sigortası'ndan kural olarak üçüncü kişiler yararlanabilirler ise de, 2918 sayılı KTK'nun 92/b ve Sigorta Genel Şartları'nın A.3-c maddelerine göre "işleten eşinin, çocuklarının, anne ve babasının, evlat edinme ilişkisi ile bağlı olduğu kişilerin ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri istekler" Zorunlu Mali Sorunluluk (Trafik) Sigortası kapsamı dışında bırakılmış ise de, can zararları için böyle bir sınırlama konulmamıştır. Çünkü işleten ve sürücünün bahsedilen yakınları, can zararları söz konusu olduğunda Trafik Sigortası açısından "üçüncü kişi" durumundadırlar ve uğradıkları zararları ödetme hakkı onların "kişiliklerine" bağlı bir haktır.
2918 sayılı KTK'nun 92/b maddesinde, işleten ve sürücü yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşlerinin) "her türlü zararları" değil, yalnızca "mallarına" gelen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle bahsi geçen yakınların, "destekten yoksunluk" ve "bedensel zararlar" nedeniyle Trafik Sigortası'ndan tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, işleten, onun kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan (KTK.m.85/son) ve işletenin bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacı üstlenmiş bulunduğundan (KTK m.91vd), tazminatın ödenmesi yasal bir zorunluluktur. Yasa hükmü, tartışılmayacak açık anlaşılır ve nettir. Yasalar öncelikle "sözüyle ve özüyle" uygulanacağından (MK.m.1),burada yoruma yer yoktur. Anılan yakınlar destekten yoksun ve bedensel zararlar söz konusu olduğunda "üçüncü kişi" konumundadırlar. Çünkü bu tür zararlar onların "kendi zararları" dır ve tazminat isteme hakları, miras veya herhangi bir yolla başkalarından geçen bir hak değil, kişiliklerine sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Burada "kimse kendi kusurundan yaralanamaz" ilkesi, sürücünün veya işletenin yakınlarına uygulanamaz.
#TrafikSigortasıKapsamı #ZorunluTrafikSigortası #EnUcuzTrafikSigortası