Ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve yabancı özel sigorta şirketleri aracılığı ile insanlar taşıdıkları birçok riske karşı kendilerini güvence altına alabilmektedir. Sigortalılık bilincinin toplum genelinde tam olarak yaygınlaşamaması nedeniyle çoğu sigorta ürününde istenilen sigortalı sayısına halen erişilebilmiş değildir. Ancak, bu tespiti yaptıktan sonra bu durumun geçmişten gelen ve hali hazırdaki yaşam koşullarına bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünebiliriz. Dolayısıyla, ilköğretimden itibaren temel eğitim yoluyla insanlara sigortalılık bilincinin yerleştirilmesi gerekir. Yeterli seviyede kamu spotları oluşturularak, toplumsal bilinçlenmenin derinleştirilmesine katkı sunulması gerekir. Elbette ki günün sonunda insanların risklerinin tam anlamıyla yönetilebilmesi için ülkemizdeki kişi başına düşen milli gelirin belirli bir seviyede olması gerekir. Gelişmekte olan ülkemizde, 2023 yılına geldiğimizde kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 8 bin usd civarındadır. Bu bağlamda insanlar öncelikle birincil risklerini sigortalama eğiliminde olmaktadırlar. Örneğin, zorunlu trafik sigortası, kasko, dask, konut, sağlık vb. sigortalar diğer sigorta türlerine kıyasla adet olarak daha fazladır. Ancak, hiçbir sigorta türünde istenilen yaygınlığa erişilmiş değildir. Bu durum sigorta için ödenen primlerin aktüeryal olarak makul seviyelere inmesini de engellemektedir.
Sigorta şirketleri, insanlarımızın bütçelerine ve ihtiyaçlarına uygun yeni ve alternatif sigorta ürünleri geliştirerek, risklerin belirli ölçülerde karşılanmasını sağlamaktadırlar.
Neticede, toplumsal bilinçlenmenin artması ve insanların gelirlerinin de belirli bir seviyenin üstüne çıkması ile ülkemiz, sigortalılık konusunda hak ettiği seviyelere gelecektir.
Sigorta sözleşmeleri; birey veya kurumların taşıdıkları risklere karşı tazminat öderken, aynı zamanda riskin sigorta şirketine devredilmesi sayesinde, milli servetin de korunmasına hizmet eden belgelerdir. Sigortalılık açısından bir örnek vermek gerekirse, Ülkemizde halen işyerlerinin %65’i sigortasızdır.
Bireysel ve kurumsal tüm sigorta ürünlerinde uzman yetkili sigorta acenteleri ve satış noktalarından danışmanlık alarak poliçelerinizi planlamalı ve vakit kaybetmeden yaptırmalısınız.
Sigorta nedir?
Sigorta, potansiyel risklerin, ani ve beklenmedik şekilde gerçekleşmesi neticesinde meydana gelen maddi zararları gidermek için yararlanılan finansal bir sistemdir. Sigorta sözleşmesi, sigortanın yapılması için hukuken gerekli olan ve teminatın kapsamını tanımlayan belgedir.
Sigorta neden yapılmalı?
İnsanların sahibi oldukları değerler, risk (riziko) adı verilen belirsizliklerin potansiyel tehdidi altındadır. Sigorta, muhtemel risklerin gerçekleşmesi halinde doğan maddi zararı karşılar. Böylece insanların geleceğe dair öngöremedikleri maddi kayıplar, sigorta sözleşmeleriyle teminat altına alınarak, önceden belirli hale gelmiş olur. Sigorta, bireylere ve kurumlara güvence sağlamaktadır. Böylece insanlar, özel ve ticari hayatlarında belirli riskleri alarak, kendi geleceklerini sigorta sözleşmeleriyle çok daha rahat planlayabilme imkanına sahip olurlar. Ayrıca sigorta, girişimcilerin risk alma iştahlarını arttırmaya yarayan, çok önemli bir misyona sahiptir.
Sigorta şirketi nedir?
Ülkemizde yerleşik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığından aldığı ruhsat izni ile belirli bir sermaye şartına bağlı olarak kurulan ve faaliyetlerini sürdüren, yerli veya yabancı sermayeli denetime açık şirketlerdir. İlgili bakanlık ve SEDDK tarafından denetlenirler. Sigorta şirketleri, poliçe iş ve işlemlerinin yönetilmesi, sigortalı verilerinin saklanması, sistemin işletilmesi, satışı ve hasar süreçlerinde tazminat ödenmesi konularında hizmet sunarlar. Sigorta şirketleri, yurt genelinde ağırlıklı acentelik teşkilatı oluşturarak sigorta ürünlerini satabilmektedir. Ayrıca, sigorta ürünlerini sigortalılarla buluşturan, broker ve banka gibi kurumlar da devrededir.
Yetkili Sigorta Acentesi nedir?
Sigorta şirketlerinin ürünlerini sigortalılara satma yetkisine sahip olan ve sigorta şirketi tarafından resmi olarak yetkilendirilen işletmelerdir. Acenteler, TOBB levhasına kayıtlı olarak faaliyetlerini sürdürürler. Sigortacılık kanunu gereğince belirli bir mesleki yeterlilikte olan girişimcilerin faaliyete geçirebildikleri işletmelerdir. Acenteler, sigortacılık faaliyeti dışında bir işle iştigal olamazlar. Sigorta şirketleri ile aralarında yetkili acentelik sözleşmesi imzalarlar. Ticaret sicil gazetesinde yetkili acentelik vekaleti yayımlandığı andan itibaren ilgili sigorta şirketinden poliçe düzenleme yetkisini almış olurlar. Mesleki yeterliliği olan teknik müdür ve teknik personel çalıştırmak durumundadırlar.
Sigorta sözleşmesi & sigorta poliçesi hakkında?
Poliçe nedir?
Sigorta sözleşmesine ilişkin olarak teminatın kapsamının, kapsam dışı hallerin, istisnaların, muafiyetlerin vb. konuların açıkça yazıldığı ve ilgili sigortanın genel ve özel şartlarına yer verilen hukuki bir belgedir. Sigortacı ve sigortalının yükümlükleri poliçelerde açıkça yazar. Sigortalılar bilgilendirme yönetmeliği çerçevesinde poliçelerini satın alırlar.
Prim nedir?
Sigorta şirketlerinin kendisi veya aracıları vasıtası ile düzenlenen sigorta sözleşmesi için sigortalıdan belirli süreler için alınan ödemelerdir.
Sür prim nedir?
Sigortalının poliçedeki hasar/prim oranının yüksek olmasına bağlı olarak, bir sonraki yılın sigorta sözleşmesinde tarifeye ek olarak uygulanan primdir.
Hasar/Prim oranı nedir?
Sigorta sözleşmesi için alınan primin, hasar neticesinde sigortalıya ödenen tazminata oranıdır. Örneğin, 1.000.TL ödenen bir poliçeden, 1.500.TL hasar tazminatı alınmış ise hasar/prim oranı %150 olmuş demektir. Sigorta şirketinin teknik karlılığı açısından hasar/prim oranının %0-30-60 gibi belirli oranda düşük seviyede olması önemlidir. Sigortalıların farklı sigorta ürünlerinde makul primlerle yönetilebilmesi için hasar/prim oranları önemlidir. Yenileme poliçelerinde biten yıl veya önceki yılların hasar/prim oranları dikkate alınır. Yenilemelerde, geçmişte yaşanan hasarlardan dolayı, sür prim uygulanması söz konusu olabilmektedir.
Teminat nedir?
Sigorta sözleşmesi kapsamında yer alan ve her bir risk için güvence kapsamının tarif edildiği klozlardır. Örneğin konut sigortasında hırsızlık, deprem, yangın gibi güvencelerin her biri teminat olarak tanımlanır.
Sebep-sonuç ilişkisi nedir?
Poliçe döneminde meydana gelen bir hasara konu teminat sigorta sözleşmesinde yer almış ise hasar tazminatı ilgili teminat klozundaki şartlara göre hesaplanarak sigortalıya ödenir. Örneğin, deprem meydana gelmiş ve poliçede deprem teminatına yer verilmiş ise tazminat ödemesi ilgili “deprem teminatı klozu” şartlarınca yapılır. Bu durum sigorta tekniğinde, sebep-sonuç ilişkisi olarak adlandırılır. Neticede, meydana gelen hasarın sebebi, poliçede teminat olarak yer almalıdır. Aksi halde sigortalıya hasar tazminatı ödenemez.
Hasar tazminatı nedir?
Poliçe kapsamındaki muhtemel risklerin gerçekleşmesi neticesinde, poliçe şartları dahilinde azami sigorta limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla, sigortalıya yapılan ödemelerdir. Sigorta sözleşmeleri sebepsiz zenginleşme aracı olarak düşünülemez. Sigorta şirketleri, bağımsız sigorta eksperlerinin hasar tespitleri doğrultusunda, hasar müdürlüğü onayı ile hesaplanan tazminatlar ödenir. Sigortacı ile sigortalının itilafı halinde hukuken itiraz yolu açıktır. Öncelikle sigortalıların tahkime başvurma hakları vardır.
TÜM SİGORTALAR İÇİN TIKLAYINIZ
#ÖzelSigortanınÖnemiNedir
#ÖzelSağlıkSigortaları
#OtoKazaSigortaları
#OtoDışıSigortalar
#SiberSigortalar
#DevletDestekliTicariAlacakSigortası
#BES
#TARSİM
#GES
#RES
#ÖzelSigortaFiyatları2023